Mehir senedi ismi sıklıkla duyulan kelimeler arasında yer alır. Mehir, eşlerin evlilik sırasında kocanın kadına ekonomik değeri olan bir şey bağışlamasıdır. Bu mal şeklinde olabileceği gibi para, altın, döviz gibi kıymetli varlıklar biçiminde de olabilmektedir. Aslında İslam hukukunda çiftlerin kendilerini garanti altına almak gayesiyle yapılır. Mehir, koca tarafından evlenme anında, devamında veya sona ererken verilebilmektedir. Evlenen kadın mehire hak kazanır. Mehirle ilgili birçok ayet bulunmaktadır. Mehrin miktarı mezheplere göre değişiklik gösterir.
İki türlü mehir bulunmaktadır. Bunlardan ilki mehri-i müsemmadır. Burada taraflar nikâhtan önce konuşarak mehir üzerinde anlaşma yapmaktadırlar. Diğeri ise Mehr-i misildir. Nikah sırasında belirlenemeyen daha sonra kadının baba soyundan örnek alınarak verilen mehirdir. Nikah öncesinde ve sonrasında verilmesine göre de ikiye ayrılmaktadır. Eşlerden kadın ölse dahi kadının mirasçıları mehir talebinde bulunabilirler.
Konuya ilişkin Türk Medeni Kanununda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Eski medeni kanun hükümlerine göre kurulmuştur. Ancak Türk Medeni Kanununa göre de men edilmiş bir hukuki ilişki olarak kabul edilmemektedir. Ortada düzenlenmiş bir senet olduğu için icra iflas hukukuna göre değerlendirme yapılabilir. Mehir senedinin geçerli olabilmesi için mutlaka yazılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
Yargıtay içtihatları kanunlarda mehir senedini yasaklayan bir hüküm bulunmadığına atıfta bulunur. Mehir sözleşmesinin bugün de geçerliliğini koruduğunu ifade eden hükümleri bulunmaktadır. Yazılı olduğu sürece ispat aracı olarak kullanılabilir. Aile mahkemeleri mehir alacakları ile görevlendirilmiştir. Dolayısıyla mehir senet veya yazılı olarak tanzim edildi ise hukuki bir niteliğe sahip olmaktadır. Mehir senedi ile bir hak kazanılır. Doğacak hak senet üzerine yazılı ekonomik değerlerin evliliğin sona ermesi ile talep edilir. Evlilik boşanma veya ölüm halinde sona ermektedir.
İlgili Link: Soyadı Değişikliği Davası
Mehir senedinde mutlaka erkeğin yani kocanın imzası bulunması gerekmektedir. Senedin veya sözleşmenin geçerli olabilmesi için iki şahit ve kefil imzası da alınır. Notere tasdik ettirilmesi ise resmi bir belge haline gelmesine sebep olmaktadır. Alacak talep edilebilmesi için bunların gereğinin yapılması beklenir. Boş bir kağıda mehir senedi yazmakla belge düzenlenmeye başlanmaktadır. Kocanın eşine verdiği ekonomik değeri olan şeyler miktar belirtilerek yazılır. Buna örnek vermek gerekirse 14 ayar 100 gram bilezik, 100 dolar, 1000 lira gibi değerler ifade edilmektedir. Kadının evlilik öncesinde veya sonrasında eve getirdiği eşyalar da isteğe bağlı olarak yazılabilir. Bunların yazılması evlilik boşanma ile sonuçlandığı takdirde muhtemel problemlerin önüne geçmektedir. Anlaşmazlık durumunda düzenlenen belge esas alınır. İmzalar atıldıktan sonra senet düzenlenmiş olur. Ülkemizde bazen iki şahidin yerine muhtar imzası da attırılmaktadır.
İlgili Link: İştirak Nafakası Nedir
Senet veya belge düzenlendiği anda alacak hakkı doğmamaktadır. Evlilik mutlaka boşanma veya ölümle sonuçlanmalıdır. Kendi lehine mehir senedi yapılan taraf yazılı olan ekonomik değeri olan şeyleri talep edebilmektedir. Bununla ilgili dava açması gerekir. Alacak davası olarak tanımlanan bu durum halk arasında mehir davası olarak bilinmektedir. Her ne kadar bu davalara Aile Mahkemeleri baksa da Asliye Hukuk Mahkemelerine de dava açılabilir. Mehir senedinde yer alan eşyalar yazılı olduğu şeklinde verilemeyebilir. Bunların rayiç bedelleri tespit edilerek bu şekilde de verilebilmektedir. Alacak davası imzası bulunan kefile karşı da yöneltilebilir.
İki türlü mehir bulunmaktadır. Bunlardan ilki mehri-i müsemmadır. Burada taraflar nikâhtan önce konuşarak mehir üzerinde anlaşma yapmaktadırlar. Diğeri ise Mehr-i misildir. Nikah sırasında belirlenemeyen daha sonra kadının baba soyundan örnek alınarak verilen mehirdir. Nikah öncesinde ve sonrasında verilmesine göre de ikiye ayrılmaktadır. Eşlerden kadın ölse dahi kadının mirasçıları mehir talebinde bulunabilirler.
Mehir Senedinin Hukuki Niteliği Var Mıdır?
Konuya ilişkin Türk Medeni Kanununda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Eski medeni kanun hükümlerine göre kurulmuştur. Ancak Türk Medeni Kanununa göre de men edilmiş bir hukuki ilişki olarak kabul edilmemektedir. Ortada düzenlenmiş bir senet olduğu için icra iflas hukukuna göre değerlendirme yapılabilir. Mehir senedinin geçerli olabilmesi için mutlaka yazılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
Yargıtay içtihatları kanunlarda mehir senedini yasaklayan bir hüküm bulunmadığına atıfta bulunur. Mehir sözleşmesinin bugün de geçerliliğini koruduğunu ifade eden hükümleri bulunmaktadır. Yazılı olduğu sürece ispat aracı olarak kullanılabilir. Aile mahkemeleri mehir alacakları ile görevlendirilmiştir. Dolayısıyla mehir senet veya yazılı olarak tanzim edildi ise hukuki bir niteliğe sahip olmaktadır. Mehir senedi ile bir hak kazanılır. Doğacak hak senet üzerine yazılı ekonomik değerlerin evliliğin sona ermesi ile talep edilir. Evlilik boşanma veya ölüm halinde sona ermektedir.
İlgili Link: Soyadı Değişikliği Davası
Mehir Senedi Nasıl Yapılır?
Mehir senedinde mutlaka erkeğin yani kocanın imzası bulunması gerekmektedir. Senedin veya sözleşmenin geçerli olabilmesi için iki şahit ve kefil imzası da alınır. Notere tasdik ettirilmesi ise resmi bir belge haline gelmesine sebep olmaktadır. Alacak talep edilebilmesi için bunların gereğinin yapılması beklenir. Boş bir kağıda mehir senedi yazmakla belge düzenlenmeye başlanmaktadır. Kocanın eşine verdiği ekonomik değeri olan şeyler miktar belirtilerek yazılır. Buna örnek vermek gerekirse 14 ayar 100 gram bilezik, 100 dolar, 1000 lira gibi değerler ifade edilmektedir. Kadının evlilik öncesinde veya sonrasında eve getirdiği eşyalar da isteğe bağlı olarak yazılabilir. Bunların yazılması evlilik boşanma ile sonuçlandığı takdirde muhtemel problemlerin önüne geçmektedir. Anlaşmazlık durumunda düzenlenen belge esas alınır. İmzalar atıldıktan sonra senet düzenlenmiş olur. Ülkemizde bazen iki şahidin yerine muhtar imzası da attırılmaktadır.
İlgili Link: İştirak Nafakası Nedir
Mehir Davası Nedir?
Senet veya belge düzenlendiği anda alacak hakkı doğmamaktadır. Evlilik mutlaka boşanma veya ölümle sonuçlanmalıdır. Kendi lehine mehir senedi yapılan taraf yazılı olan ekonomik değeri olan şeyleri talep edebilmektedir. Bununla ilgili dava açması gerekir. Alacak davası olarak tanımlanan bu durum halk arasında mehir davası olarak bilinmektedir. Her ne kadar bu davalara Aile Mahkemeleri baksa da Asliye Hukuk Mahkemelerine de dava açılabilir. Mehir senedinde yer alan eşyalar yazılı olduğu şeklinde verilemeyebilir. Bunların rayiç bedelleri tespit edilerek bu şekilde de verilebilmektedir. Alacak davası imzası bulunan kefile karşı da yöneltilebilir.
Mehir senedi ismi sıklıkla duyulan kelimeler arasında yer alır. Mehir, eşlerin evlilik sırasında kocanın kadına ekonomik değeri olan bir şey bağışlamasıdır. Bu mal şeklinde olabileceği gibi para, altın, döviz gibi kıymetli varlıklar biçiminde de olabilmektedir.